2006/08/11

Finalin Başlangıcı

(foto: Rubens Chiri)

Libertadores finalinin ilk ayağı çarşamba gecesi Morumbi’de oynandı. 70,000 küsur taraftarın önünde galibiyet arayan São Paulo, zor bir maçın sonucunda Internacional’e 2-1 yenilerek işi ikinci maça bıraktı.

São Paulo ve Internacional, gerek kadro kalitesi gerekse yönetim anlayışı açısından Brezilya’nın en düzgün ekipleri arasındalar. Dolayısıyla Libertadores finalinin bu iki takım arasında oynanacak olması kimseyi şaşırtmamıştı. Oldukça dengeli –bir o kadar da sert- geçen maçın sonucunda Inter, Rafael Sóbis’in attığı iki golle sahadan galip ayrıldı. Finalin ikinci maçı 16 Ağustos’ta, yani gelecek çarşamba Porto Alegre’deki Beira-Rio stadyumunda oynanacak. Turnuvanın kuralı gereği finalde deplasman golü kuralı uygulanmıyor, yani evde atılan golle dışarıda atılan golün değeri aynı. Dolayısıyla São Paulo ikinci maçta 90 dakikayı tek gol farkıyla kapatırsa uzatmalar oynanacak ve durum değişmezse penaltı atışlarına gidilecek. São Paulo makinesinin en önemli çarklarından Josué ve Internacional’ın defansif ortasaha oyuncusu Fabinho maçta kırmızı kart gördükleri için ikinci maçta forma giyemeyecekler.

Bu arada São Paulo defansının şerifi Lugano’nun Fenerbahçe’ye transferiyle ilgili oldukça kesin açıklamalar yapılıyor. Oyuncunun kendisiyse bu konuda Libertadores’in sonuna kadar konuşmayacağını belirtmiş durumda. Bu konuda ben de iki çift laf edeyim bari; Diego Lugano Moreno, Uruguay'dan São Paulo’ya üç yıl önce, 22 yaşındayken transfer olmuş bir stoper. Geldiğinde hiç tanınmıyor olmasına rağmen São Paulo’da kendini oldukça geliştirdi ve şu anda São Paulo’nun en önemli defans oyuncularından biri, hatta en önemlisi. Rogério Ceni ile takımın bayrak isimlerinden olduğu rahatlıkla söylenebilir. Mücadeleci ve hırslı oyun anlayışının yanında saha içinde takım arkadaşlarıyla sürekli iletişim, rakiplerleyse sürekli söz dalaşı halinde bulunuyor. Tekmeye kafa sokmak tabir edilen cengaverliği ve laf yapan ağzı, her pozisyonda hakemlerle konuşması bana hep Galatasaray’ın efsane kaptanı Bülent Korkmaz’ı hatırlatıyor. Bence çok sağlam bir defans oyuncusu ve Avrupa’nın büyük takımlarında rahatlıkla ilk on birde oynayabilecek kapasitede. Zaten geçen yıl São Paulo Libertadores’i ve Dünya Kulüpler Kupasını kazandıktan sonra Barcelona, Liverpool, Atlético Madrid gibi takımlar Lugano’yu almaya çalışmışlardı.

Geçen günkü Dinamo Kiev-Fenerbahçe maçının 3-1 bitmesinin ardından Fenerbahçe Şampiyonlar Ligini epey zora soktuğu için Lugano’nun Fenerbahçe’ye gitmesi bence kariyeri açısında çok acı olur (tıpkı Türkiye liginde tıkanıp kalan Alex gibi). Tabii imzaladığı anlaşmada –atıyorum- Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligine katılması gibi bir şart varsa iş zor. Yine de Fenerbahçe’nin parası bol, hiç belli olmaz.

Bu arada sanırım önceden yazmayı unutmuştum, Copa Do Brasil finalinde Flamengo, Vasco Da Gama’yı 2-0 ve 1-0’lık sonuçlarla geçerek kupayı kaldıran takım oldu. Ben de Haziran sonunda belirlenen sonucu 1.5 ay sonra bildirerek salyangoz süratiyle balık hafızasının kaynaştırdım, kavuşturdum, şahane oldum.

Hiç yorum yok: