2006/07/20

Sağlam Dönüş

(foto: Rubens Cardia/Folha Imagem)

Dünya Kupasının penaltı vuruşları sonucunda İtalya’nın kucağında kalmasıyla Brezilya ulusal ligine verilen ara sona erdi ve futbol maratonu yeniden ateşlendi.

Dünya Kupası öncesinde Brasileirão’nun diplerinde yüzen Palmeiras ile Corinthians’ın ikinci perdede neler yapacağı merak konusuydu. Ben de meraklara daha fazla konu olmasın diye hemen anlatmaya başlayayım: Palmeiras oynadığı iki maçı da kazandı. Bu maçlardan ikincisi Corinthians karşısındaydı. Corinthians ise oynadığı iki maçta da sahadan mağlup ayrıldı. Tevez’in Arjantin’den bir türlü dönmeyişi (dün döndü, “Çok yorgunum, ne zaman oynarım belli değil,” diye geveledi), Nilmar’ın Palmeiras karşısında fena halde sakatlanması ve sahalardan altı ay uzak kalacak olması Timão taraftarlarının uykularını kaçırıyor. Palmeiras ise Edmundo, Juninho Paulista gibi gazilerin B takımından yükselen gençlerle uyumu sayesinde düşme hattından çıkma hevesinde. Bu arada bu yıl sakatlıklar dolayısıyla bir türlü forma şansı bulamayan Verdão kalecisi, Japonya kahramanı Aziz Marcos son maçta yeniden sakatlandı. Yedeklerin birincisi gazi Sergio da ameliyat sonrası bir dinlenme dönemi geçirdiği için önümüzdeki haftalarda Verdão kalesi 23’lük Diego Cavalieri’ye emanet. Bakalım neler olacak.

Peki São Paulo’nun üç büyüklerinin ikisi bu haldeyken São Paulo ne yaptı? Ortamları dağıttı, ortamları! Ricardo Oliveira takır takır goller attı, Mineiro sahada yüz tur atıp aynı anda yirmi adamı marke etmeye devam etti, Rogério Ceni takımı ateşledi vs. Neyse. Tricolor, ligin yeniden başlamasının ardından Grêmio ve Figuirense’yi devirmekle kalmadı, biraz önce de Morumbide, yaklaşık 70.000 taraftarın önünde gıcık Arjantinin gıcık takımlarından (ki teknik direktörü de gıcık Diego Simeone, ne tesadüf) Estudiantes’i penaltılar sonucunda eleyerek Libertadores’te yarı finale yükseldi. Tricolor, ulusal ligin de birinci sırasında, Internacional ve Cruzeiro’nun hemen üstünde bulunuyor.

Günün diğer bir maçında Porto Alegre ekibi Internacional, Dünya Kupasının sürpriz takımlarından Ekvador menşeli LDU’yu (ki milli takımdaki Delgado ve önümüzdeki haftalarda São Paulo’ya transfer olacak Reasco gibi düzgün tipler de burada oynamaktadır) Rentería ve sahanın en iyi oyuncusu olan Rafael Sóbis’in golleriyle devirerek kupanın diğer ucundan yarı finale yükseldi. Böylece São Paulo finale giden yolda Chivas Guadalajara veya Vélez Sársfield ile karşılaşırken (yarın belli olacak) Internacional’in rakibi, çeyrek finalde River Plate’i elemiş olan Paraguay ekibi Libertad olacak. Hatırlarsak River Plate de Mayıs başında Corinthians’ı elemişti. Uzun lafın kısası, geçen yıl Libertadores kupasını bir Brezilya takımını (Atlético Paranaense) eleyerek kazanmış olan São Paulo finalde yine bir Brezilya takımıyla, yani Internacional ile karşılaşırsa havalı olur, üç çakar, beş atar.

Bu arada Avrupa kulüplerinin de transfer vakitleri geldi çattı. İtalya’da Juventus, Fiorentina, Lazio’nun küme düşürülmesi, Milan’ın Avrupa kupalarından men edilmesi gibi gelişmeler futbolcu pazarını hareketlendirdi. Émerson şimdiden Real Madrid’e geçti. Kaká’nın Milan’dan ayrılacağı söylentileri mevcut. Brezilya’daysa São Paulo defansının şerifi Lugano’nun Atlético Madrid’e, profesyonellik yoksunu sorunlu yetenek Tevez’in Chelsea’ye, Javier Mascherano’nun İspanyol futboluna, Cruzeiro’nun bu seneki en parlak isimlerinden Wágner’in ise Fransa’nın tuzsuz takımlarından Le Mans’a gideceği söyleniyor. İç transferdeyse São Paulo, Palmeiras’ın süper yeteneklerinden genç sağ bek Ilsinho’yu takıma katmayı başardı. Gelecek yıllarda adını sıklıkla duyacağımızı tahmin ettiğim Ilsinho, dedesi Portekiz asıllı olduğu için Avrupa pasaportu almayı ve Villareal’e transfer olmayı bekliyordu, ancak pasaport konusu çözülmek bilmeyince Tricolor’un yolunu tuttu (ve elbette hoş geldi). Sıradaki ismin, kulübü Atlético-PR ile sürekli sorun halinde olan genç forvet Dagoberto olduğu söyleniyor. Emerson Leão São Paulo’nun eli yüzü düzgün, fakat taraftar kitlesi küçük ekiplerinden São Caetano’nun başına geçti ve Tricolor ile yaşadığı sorunlar yüzünden Betis’e kiralık verilmiş olan uçarı forvet Diego Tardelli’yi birkaç aylığına kiraladı. Bu arada Avrupa’da birçok ekibin ilgiyle izlediği Rafael Sóbis’in tapusu (haha) Alman bir grup işadamı tarafından alınmış (babaların rahatlığa bak, ortaklaşa yazlık alıyorlar sanki). İlginç başka bir gelişmeyse Japonya teknik direktörlüğünden ayrılan Zico’nun Fenerbahçe’nin başına geçmiş olması. Artık Zico’dan da bir sonraki yazımda bahsedeceğim.

Hiç yorum yok: