2007/06/05

Cengaverler ve Sambacılar

Siz başlığın klişeliği yüzünden fenalık geçirmeden elimi çabuk tutayım ve maçın başlamasına kısa bir süre kala Brezilya cephesinden son gelişmeleri aktarayım. Uzaktan bakınca basit bir dostluk maçı gibi görünse de Türkiye karşılaşması Brezilyalı birçok oyuncu için büyük önem taşıyor; bunun sebebi, Seleção'nun içinde bulunduğu yeni yapılanma sürecinde Dunga'nın gözüne girip önümüzdeki Copa América 2007'de oynayabilmek.

Geçtiğimiz haftalarda Ronaldinho Gaúcho ile Kaká aşırı yorgunluğu bahane ederek Güney Amerika'nın milli takımlar düzeyindeki en önemli futbol turnuvası Copa América'ya katılmayacaklarını açıklamışlardı. İki oyuncunun da oynadıkları kulüplerde beygir gibi koşmalarına rağmen iş milli takıma gelince yelkenleri indirmeleri Brezilya'da çoğu kişi tarafından vefasızlık, hayırsızlık, hatta burnu havadalık olarak değerlendirildi. Dolayısıyla Dunga'nın yarınki maçta hem bu ikiliyi ilk 11'den kesmesi bekleniyor.

Dunga'nın diğer bir isteği de henüz yeterince (veya hiç) milli takım tecrübesi bulunmayan oyuncuları denemek. Böylece Afonso Alves, Alex Silva, Josué, Doni ve Jô gibi oyuncular hocalarının gözüne girmek için ter dökecekler. Dört gözle beklenen diğer bir yenilik de Robinho ile Diego'nun zafer dolu Santos günlerinden sonra ilk kez birlikte oynayacak olmaları. Vila Belmiro'nun harika çocukları Kaká ve Ronaldinho'nun boşluğunu doldurabilecekler mi, göreceğiz.

Brezilyalılar Türkiye'nin 2002 Dünya Kupasında kendilerini zorladığını, özellikle de Hasan Şaş'ı (“Hani şu kel kafalı, tuhaf isimli oyuncu”, şeklinde) hatırlıyorlar. Tabii ne 2002'deki Türk milli takımı şimdikine benziyor, ne de Hasan Şaş. Maçta dikkat edilmesi gereken ilk isim olarak Tuncay gösteriliyor (Real Madrid'e transfer dedikodularıyla hem de). Mehmet Aurelio'nun da Türk milli takım formasıyla doğduğu ülkeye karşı ilk kez oynayacak olmasına ve maçtan önceki törende Brezilya'nın değil, yeni vatanı olarak gördüğü Türkiye'nin milli marşını söyleyecek olmasınaysa hoşgörüyle, hatta sempatiyle bakılıyor.

Bakalım futbol tanrıları uzun bir aradan sonra seyirci desteğini arkasına alarak Bosna Hersek yenilgisini unutturmaya çalışacak Türk cengaverlerine mi gülecek, yoksa “futebol-arte”nin dirilmesini arzulayan Brezilyalılara mı...

Hiç yorum yok: